Pis bir kahkaha atarak ''Bunlar güzel sözler şimdi hayal kurmanın zamanı değil dostum. Haydi işimize bakalım'' diye bu kara kuru Hırvat'ın sırtına pıt pıt diye vurdu. Zaten hastalıklı, sağlıksız vücuda sahip olan genç adamı, sırtına gelen küçük darbeler bile öksürtmeye yetti. Alaya alındığı için morali bozulmuştu ama mendiliyle ağzını hafifçe sildikten sonra patronuna karşı saygıyla gülümsemeyi de ihmal etmedi. Genç adam izin isteyerek üzerinde çalıştığı bobin için tezgahının başına gitti. Patronu arkasından uzun uzun baktı genç adamın. Mesai bitip atölye kapandığında patron ağır ve düşünceli adımlarla evine doğru seyirtti. Çalışma odasına kapandı, hesapları kontrol etti. Kurmuş olduğu şirketin büyük paralar kazanmasına her patron gibi sevinmesi gerekiyordu ama içini kemiren şüphe buna izin vermiyordu.
Yemekte de küçük kızının yaptığı afacanlıklar bile tebessüm ettiremedi onu. Eşi kocasının bu durumu için üzüldü ve ''Neyin var Tomy?'' diye sordu. Thomas cevap vermeden çalışma odasına çekildi. Masasına oturup başını avuçları arasına alarak offladı.''İki buçuk aydır ağzımdan çıkan tek söz; dışarı takım vermeyin. Hiçbir buluş bulabildiğim yok, bu .mına kodumun Hırvat'ı bütün enerjimi aldı.'Cereyan' diyip duruyor şivesini siktiimin, bi s.ke konsantre olamıyorum -cereyan- lafını duyunca, eskiden ne güzel buluştan buluşa koşardım''diye düşündü. Oysaki sevgili okurlar Thomas'ın bi s.ki bulduğu yoktu şimdiye kadar, her adi şerefsiz hırsız köpek gibi çalmadığını düşünüyordu. Hayır sandığınız gibi topluma böyle söylerim diye düşünmüyordu, vicdan mekanizması kendisini bu yalana inandırmıştı, kendisi de zavallı Hırvat Nikola Tesla’nın icatlarının üzerine konduğu gerçeğini unutmuştu. Gelgelelim bugün yemekte Tesla'nın söyledikleri bütün sabrını taşırmıştı.
Zamanla değişen bir gerilime sahip akım Tesla'nın dediği gibi mümkünse bu şirketin sonu olabilirdi, Tesla'nın bu akımı hem Thomas Edison’un şirketinin akımından daha düşük maliyetliydi hem de daha güçlüydü. Edison’un kullandığı akım hem kalın bakır teller gerektiriyor, hem de ana kaynaktan uzaklaştıkça gücünden fire veriyordu. Mesela atıyorum; Oklahoma’daki bi güç kaynağından enerjisini alan Nivorliıns'daki bi ampül bit osuruğu gibi sönük yanıyordu. Bütün bunlara rağmen Edison bu akım sayesinde riçi riç gibi zengin bi adamdı, eğer Tesla'nın dediği gibi ''alternatif akım'' yaygınlaşırsa elektrik enerjisinden kazandığı parayla bırakın Çokomilki bi Dido bile alamazdı kendine. Bilirsiniz Dido nefis lezzetine rağmen ucuz bi çikolatadır. Dido! Dido! Dido! Lezzetin adresi. Neyse Edison ''Ekmeğimle oynatmam lan'' diye masaya vurdu ve gidip Tesla'yı dövmeye karar verdi. Giyindi Tesla'nın oturduğu eve doğru gitti. Eve dışarıdan bi baktı, ev civardaki evlere rağmen ışıl ışıldı. Demek evin içinde kablosuz elektrik akımını gezdirdiği doğruydu.''Aman hacı hiç bulaşmayayım elektrik melektrik atar şimdi bana kavrulurum, yarın atölyede döverim.-ne vuruyosun patron ustabaşına durup dururken- derse işçiler anama küfretti uyardım bunun üzerine hepinizin anasına küfretti'' derim diye düşünüp evine gitti.
Ertesi sabah ''Kapa şu radyoyu mına koyayım. İyi ki buldun bütün gün zımbır zımbır. Disko mu lan burası'' diye çıkıştı. Tesla ''hay hay'' diyip kapadı. Bunun üzerine ''Kaç kişi ekmek yiyor lan şu şirketten sen biliyor musun lan kuru!'' diye Edison Tesla'nın üzerine yürüdü, tartakladı. Tepesi atan Tesla ''Ne vuruyon lan orospe çociii'' diye ağladı. Bu gümbürtüyü duyan Edison’un rakibi Vestinghaus ayırma kisvesi altında Tesla'yı kendi yanına aldı. Tesla onun yanında çalışmaya başladı. Neyse uzatmayalım. Birkaç yıl sonra Vestinghaus Edison’u aradı.''Oğlum bu Tesla florasan diye bişey icat etti, bende sürüsüynen var, gel bizim atölyenin arkasındaki arsada bunları patlatalım, hem konuşmuş oluruz''dedi. Edison arsaya gitti, birlikte poff sesi çıkara çıkara florasanları patlattılar. Vestinghaus bi florasana taş attıktan sonra ''Oğlum bu herif iyice delirdi, elektriği bedava yapıcam, bütün dünya bedava kullansın'' diyo, bi sürü icat micat proje anlatıyo kontrolden çıktı ibnenin evladı''dedi. Edison ''Çok okumaktan oluyo, kafayı yedi hep sen yüz verdin buna'' dedi. Sonra bi plan yaptılar nihayetinde gelecekteki zaferlerini kutlamak için keyifle puro yaktılar. Edison ''Oha ne biçim çakmak lan o'' diye sordu, Vestinghaus ''Manyetolu çakmak oğlum Tesla yaptı. Ama çabuk bozuluyo'' dedi. İşsiz kalan Tesla açlık sefalet içinde bir otel odasında öldü. FBI bütün notlarına ve defterlerine ölümünden sonra el koydu ama yazısı doktor yazısı olduğu için kimse bi bok anlamadı.
Umut Sarıkaya